İlk olarak 1981 yılında gerçekleştirilen ve 1991, 1998, 2001 ve 2007 yıllarında tekrarlanan Dünya Değerler Araştırması’nın 2011 çalışması tamamlandı. Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yılmaz Esmer tarafından Türkiye başkanlığı yürütülen çalışmanın sonuçlarını sizlerle paylaşıyoruz.

Türkiye Değerler Araştırması’nın özellikleri:
Örneklem büyüklüğü: 1,605
Veri toplama yöntemi: Yüzyüze görüşme
Örneklem dağılımı: 54 il ve 128 ilçenin, kentsel ve kırsal yerleşim birimleri
Örneklem kapsamı: Hanelerde yaşayan, 18 yaş ve üzeri nüfus
Araştırma desteği: Bahçeşehir Üniversitesi

ÖZET BULGULAR

MUTLULUK, HAYATTAN DOYUM
Türk halkınının genel mutluluk düzeyi 2001 ekonomik krizi ertesinde dip yapmıştı. Bu tarihte, mutlu olduğunu söyleyenlerin oranı sadece %59 idi. Son araştırmada ise, mutlu olanların oranı %77 olarak bulundu. Başka deyişle, 10 yıl içinde, kendisini mutlu hissedenlerin oranı 18 puan artmış gözüküyor. 2011 sonuçları şöyle;


Mutluluk ile hayattan memnuniyet birbiriyle ilişkili olmakla birlikte, farklı kavramlardır. Ancak, mutluluk konusundaki gözlemlerimiz, hayattan memnuniyet konusunda da geçerli. Hayattan memnuniyet ekonomik krizlerden çok derin şekilde etkileniyor. Hayattan memnuniyet, 2001 krizinde tam anlamıyla dibe vurmuştu. Deneklere, genel olarak hayatlarından ne kadar memnun olduklarını 10 puan üzerinden değerlendirmeleri istendiğinde, 1990 yılından itibaren Türkiye ortalamaları şöyle hesaplandı:

Bir cümleyle ifade edersek, 1990 ile 2001 yılları arasında halkımızın hayattan memnuniyet düzeyi sürekli olarak düşmüs, daha sonra hızlı bir yükselme eğilimine girmiştir. Bu yükselme trendi 2008 krizi ile kesintiye uğramakla birlikte, son araştırma yükselmenin devam ettiğini gösteriyor.

Hayattan memnuniyetin bir üçüncü boyutu olan maddi durumdan tatmin konusunda ise, 2011 yılında bir rekor kırıldığı anlaşılıyor. 1990 yılından bu yana hiçbir araştırmamızda, hanenin maddi durumundan duyulan tatmin 2011 düzeyine ulaşamamıştı.

İlginç bir not da, mutluluk, hayattan memnuniyet ve maddi tatmin konularından, AKP, CHP ve MHP seçmenleri arasında önemli farklar bulunmaması. Sadece mutluluk (maddi tatmin değil) açısından CHP seçmeni AKP seçmeninin biraz gerisinde.

SONUÇ: TEMMUZ 2011’DE, HALKIN ÇOĞUNLUĞU, MADDİ VE MANEVİ AÇIDAN HAYATINDAN MEMNUN VE MUTLUDUR.
The Bible, Ricky Gervais'in "Ricky Gervais Live: Animals" adlı stand-up gösterisinin bir bölümünde yaptığı İncil eleştirisidir.

Daha önce "Nuh tufanı üzerine" adlı paylaşımda yine buna benzer bir şekilde komedi gösterisi içerisinde yaptığı eleştiriyi blogda yayınlamıştım. Aşağı yukarı aynı ayarda olan eleştiri, hem oldukça komik hem de dinin basit düşünceyle ortaya çıkabilecek mantıksızlıklarını rahat bir şekilde dile getirmektedir.

Diğer başlıkta yaptığım uyarıyı yine dile getirmek istiyorum:

Elbette bunun bir komedi gösterisi olduğu unutulmamalı ve dolayısıyla sanki her karesi ciddi bir eleştiriymiş gibi algılanıp, ateist bir bakış açısının ne kadar yetersiz olduğu gibi bariz bir yanılgıya düşülmemeli.

İyi seyirler...
Türkçe'ye "Aklın (Mantığın) Düşmanları" olarak çevrilebilecek, Richard Dawkins'in hazırlayıp sunduğu bu belgeselin ilk bölümünde batıl inançlar ele alınıyor. Astrolojiden falcılığa bir çok batıl inanca dayalı olan ve insanların maddi manevi her türlü birikimine zarar veren ama zararsız gibi görünen bir çok "iş dalı" irdeleniyor. Hiçbir bilimsel temeli olmayan ve hatta kendi içinde dahi tutarlılığı bulunmayan bu batıl inançların insanı nasıl köreltebileceği gözler önüne seriliyor.

İkinci bölümde alternatif tıp adı altında yapılan, deneysel olarak yararlılığı ispatlanmamış, hatta hiçbir faydasının olmadığı ortaya çıkarılan bir takım uygulamaların üzerine gidilmekte ve insanların neden tıp gibi sağlam bir bilim alanı varken böylesi sağlık getirmeyecek sözde tedavi yöntemlerine yöneldiği araştırılıyor.

Belgeselde de dendiği gibi: "Açık fikirli olalım ama beyinlerimizi kaybedecek kadar da değil."

Hayyam

1. Bölüm


2. Bölüm